NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ قَتَادَةَ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ
سَمُرَةَ أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
نَهَى عَنْ
بَيْعِ
الْحَيَوَانِ
بِالْحَيَوَانِ
نَسِيئَةً
Semure (r.a)'den rivayet
edildiğine göre;
Hz. Nebi (s.a.v.);
hayvan'ı, hayvan karşılığında veresiye olarak satmayı menetmiştir.
İzah:
Tirmizî, buyu'; Nesâî,
buyu'; İbn Mâce, ticârât; Dârimî, buyu'
Hadisin sıhhati ile
ilgili olarak çelişkili şeyler söylenmiştir.Tirmizi ve İbnü'l-Cârûd, hadisin
sahih olduğunu söylerler. Ancak kaynaklarda, ravilerden el-Hasen'in Semüre'den
hadis işitip işitmediğinde ihtilâf edildiği söylenir. İmam Şafiî de bu hadisin
Rasûlullah'dan sabit olmadığını bildirir.
Bu hadisin sıhhatine
karşı söylenen sözler onun ihtiva ettiği hükme tesir edecek durumda
değildir.Çünkü bir defa ulema bu hadisin zayıf olduğunda hemfikir değildirler.
Onu ta'n edenler kadar, müdafaa edenler de var. Ayrıca aynı manaya işaret
eden, yani hayvanı hayvan karşılığında veresiye olarak satmanın caiz
olmadığını bildiren başka hadisler de vardır. Aynı manaya gelen bu hadisler
birbirlerini kuvvetlendirmektedirler. Meselâ; Bezzâr, Ta-havî, İbn Hibban ve
Dârekutnî buna benzer bir hadisi İkrime kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet
etmişlerdir. Buhari; "Hayvanı, hayvan karşılığında veresiye olarak
satmayı nehyeden İkrime'nin İbn Abbas'tan mevkuf olarak rivayet ettiği hadisi
güvenilir raviler rivayet etmişlerdir. îkrime de Rasûlullah'dan mürsel olarak
rivayet etmiştir" der.
İbn Ömer ve İbn
Sîrîn'den, hayvanı hayvanla veresiye satamanın caiz oludğunu bildiren haberler
de gelmiştir.
Bu hadis, hayvanı
hayvan karşılığında (ister aynı cinsten ister farklı cinsten olsun) satmanın
caiz olmadığına delâlet etmektedir. İmam Ebû Hanîfe ile diğer Küfe uleması ve
Ahmed b. Hanbel bu görüştedirler. Buna göre; bir kimsenin bir kimse ile, meselâ
elindeki atını verip iki ay sonra başka bir at veya bir öküz almak üzere
alışveriş akdi yapmaları sahih değildir. Yukarıdaki hadisler bunun caiz
olmadığını ifade etmektedirler. Ayrıca, hayvan tüm özellikleri ile
zabtedilebilen bir mal değildir. Dolayısıyla ileride teslim edilmesi şart
koşulan hayvanın teslim tesellümünde taraflar arasında anlaşmazlık çıkabilir.
Meselâ, hayvanı alacak olan daha kalitelisini isterken verecek olan daha
düşüğünü vermek isteyebilir. Bu da aralarında bir nizaa sebep olabilir.
"Nizaa sebep olan bütün cehaletler akdin fesadına sebeptir."
İmam Şafiî; hayvanı
hayvan karşılığında veresiye satmanın caiz olduğu görüşündedir.Şevkânî,
ulemanın cumhurunun bu görüşü paylaştıklarını bildirir. Bundan sonra gelecek
olan hadis, bu tür bir alışverişi caiz görenler için delildir. Bunlar, üzerinde
durduğumuz hadisin tenkide tabi olduğunu söyleyerek, kendilerini savunurlar.
Ayrıca Şafiî, bu hadiste nehyedilen vadeden maksadın; iki taraflı olan vade
olduğunu söyler. Yani her iki tarafın birbirlerine verecekleri hayvanın elde
olmayıp ileride vermeyi taahhüd etmeleri ile ilgili olduğunu, bunun da
"borcu borç karşılığı satmak" olduğu için caiz olmadığını belirtir.
Şevkânî, Hanefîlerin
görüşünü destekleyerek şöyle der: "Eğer lügatta veya fıkıh ıstılahında,
elde olmayanı elde olmayan (ma'dunıu ma'dum) karşılığında satmaya veresiye satma
deniliyorsa, Şafiî'nin dediği olur. Ama öyle değilse, bu satışı nehyeden
hadislere dönmek gerekir. Çünkü her ne kadar bunların her birisi için tenkidler
yapılmışsa da bunlar Semüre, Câbir b. Semüre ve İbn Abbas'tan -üç ayrı
sahabeden gelen yollarla-sabit olmuşlardır ve birbirlerini takviye
etmektedirler. Bunlar; tenkidden tamamen hâli olmayan bir tek hadise tercih
edilirler. O tek hadis, (bundan sonra gelecek olan) İbn Amr hadisidir. Üstelik
Tirmizî ve İbnü'l-Cârûd, Semüre hadisinin sahih olduğunu söylerler. Bu da
ikinci bir tercih sebebidir. Aynı şekilde usûlde bilinmektedir ki, harama
delâlet eden delil, ibâhaya delâlet eden delile tercih edilir. Bu da üçüncü bir
tercih sebebidir. (Bu hükme zıt olarak) varid olan sahabelerin eserleri de
hüccet değildir. Olduğu farzedilse bile bu ihtilaflıdır."
Görüldüğü gibi Şevkânî
bu sözleri ile hayvanı hayvan karşılığında veresiye satmayı caiz görmeyenlerin
görüşünü üstün göstermektedir.
İmam Mâlik'in görüşü;
yukarıdaki iki görüşün ortası bir görünüm arzetmektedir. Ona göre, eğer peşin
verilecek hayvanla vade ile verilecek hayvanlar aynı cinstense (at verip at
almak gibi) bu akd caiz değil, aynı değilse (at verip inek almak gibi) caizdir.